Maliye listeleri hazırladı!

Google, Facebook, Instagram, Youtube…

Dünya çapında faaliyet gösteren, yıllık ciroları birçok ülkenin milli gelirinden fazla olan ve milyar dolarlık cirolarına rağmen çoğu ülkede “bir kuruş bile vergi ödemeyen” arama motoru ve sosyal medya şirketleri…

Yazımın başlığında bahsettiğim listelere gelince…
“Youtube, Google, Facebook, Instagram gibi firmalar Türkiye’de vergi mi ödeyecek? Maliye bu konuya bir çözüm mü buldu yoksa?” diye düşünenlere hemen söyleyeyim…

Bu durumda bir değişiklik yok. Bu arama motoru veya sosyal medya şirketleri bazı vergi avantajlarından yararlanmak için her ülkede vergi mükellefiyeti açmak yerine düşük vergi uygulayan veya vergi cenneti olarak tabir edilen ülkelerde kayıtlı olmayı seçtiklerinden, birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de “vergi kaçırmaya” devam edecek.

Olay; Google, Facebook, Youtube gibi firmaların, “yurt dışından göndermiş olduğu ve kaynağı kısmen belli olmayan paralarla ilgili” maliyenin hazırlamış olduğu liste…

Hem de bu listede, sadece Youtuberlar veya Instagram fenomenleri de yok. Sosyal medya hesaplarından veya kendi yazılımı olan ürünlerden reklam geliri elde edenler de bu listelerdeki yerlerini aldı.

Özetle; internette kendi sayfasına reklam alan, video çekerek (Youtuberlar veya Instagram fenomenleri gibi) veya kendi yazılımı olan bir mobil uygulama ile hem Türkiye’den hem dünya genelindeki farklı ülkelerden reklam geliri elde eden herkes, maliyenin kıskacına girmiş durumda.

CEZALAR VERGİLERİ GEÇEBİLECEK…

Üstelik bu listelerde yer alanların birçoğunun vergi mükellefiyeti de olmadığından, onları bekleyen tek sıkıntı “zamanında ödenmeyen vergiler” de olmayacak. Maliye bu kişilere, hesabına paranın geldiği
tarih itibariyle vergi açılışı yaptıracağından;

Hesaplanan vergilere ait gecikme faizleri,

Zamanında tahakkuk etmeyen vergilerin Vergi Ziya Cezaları,

Vergi açılışının, beyannamelerin ve bildirimlerin yasal süresi içerinde yapılmamasından kaynaklanan Özel Usulsüzlük Cezaları da onları beklemekte.

Kısacası kazandığından daha fazlasını vergi ve ceza olarak maliyeye ödemek zorunda kalacak pek çok kişi olacak…

MALİYE KDV DE İSTİYOR ANCAK…

Vergideki kayıp kaçağı önlemek ve kayıt dışı ile mücadele etmek adına Maliye tarafından atılan bu adım her ne kadar çok geç kalınmış bir adım olsa da isabetli ve yerinde olmuştur.

Ancak bu konu hakkında Vergi Dairelerince izaha davet edilen kişilerden bilgi ve beyan istendikten sonra, onlara “KDV’den de sorumlu olacakları, dolayısıyla beyannamelerini hazırlarken KDV de ödemeleri” gerektiği konusunda telkin yapılması çok yanlış olacaktır. (Bana gelen bilgiler bu yönde)

Maliyenin yurt dışından hesaba gelen “her bir işlemi kendi içerisinde değerlendirmeyip HEPSİNDEN KDV tahsil etme eğilimine girmesi”hem mükellefler hem de idare için ileride telafisi güç ve imkânsız zararların doğmasına sebebiyet verecektir. (Youtuberlar veya Instagram fenomenleri hariç. Onların kazançlarının en az yüzde doksanı Türkiye’de gerçekleşmektedir.)

Çünkü; bahse konu olan yurt dışı ödemelerin büyük çoğunluğu internet ortamındaki reklamlardan oluşmaktadır.

Bundan on beş yirmi yıl önce reklamlar sadece gazete, dergi, televizyon, reklam panoları gibi “fiziki bir mekânla sınırlı ve fiziki bir alıcının bulunduğu” mecralarda yapılmaktayken, günümüzde internetin yaygınlaşması ile geleneksel reklam mecralarının yanına bir de internet reklamları eklenmiştir. İnternet reklamlarını geleneksel mecralardan ayıran en temel farkın reklamın “belirli bir fiziki mekân dışına çıkarak tüm dünyayı kapsaması” olduğu düşünüldüğünde Maliye’nin, her bir
reklam gelirinin KDV’ye tabi olup olmadığını çok iyi ayrıştırması gerekmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesinde “Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin, KDV’ye tabi olduğu” belirtilmiştir. Ancak hizmet ifasının KDV’ye tabi olabilmesi için HİZMETİN TÜRKİYE’DE YAPILMASI veya HİZMETTEN TÜRKİYE’DE FAYDALANILMASI gerekmektedir. Bu bağlamda internet reklamları tüm dünyada internet kullanıcılarına ulaştığı için, her bir reklam hizmetinin Türkiye’de yapıldığını veya hizmetten Türkiye’de yararlanıldığını savunmak yanlış olacaktır. Örneğin;

Türk yazılımcının geliştirmiş olduğu ücretsiz bir mobil oyun, merkezleri ABD’de bulunan Google Play ve App Store uygulamaları üzerinden birçok ülkede yayınlanmıştır. Geliştiricinin bu uygulaması Google’ın Admob isimli ürünü aracılığıyla farklı ülkelerdeki kullanıcılara reklam gösterimi gerçekleştirmiştir. Admob ve benzeri reklam networkları üzerinden gerçekleşen bu reklam gösterimleri ise İngiltere, Brezilya, Rusya ve Meksika gibi farklı ülkelerdeki şirketler tarafından satın
alınmıştır. Bu satışlardan doğan reklam geliri ise İrlanda üzerinden Türk yazılımcının hesabına gönderilmiştir.

Örnekte yer alan bilgiler teknik konular olduğundan biraz kafanız karışmış olabilir. Herkesin anlayacağı şekilde tanımlayacak olursam;

Türk yazılımcının geliştirmiş olduğu oyunun yayınladığı platform yurt dışında, reklam verenler yurt dışında, oyunu indirenler yurt dışındadır. Hem hizmet yurt dışındaki firmalara verilmiş hem de bu hizmetten yurt dışında faydalanılmıştır. Dolayısıyla bir nevi hizmet ihracı olan bu işlem (Döviz kazandırıcı yönüyle) KDV’nin konusuna girmemektedir.

İNCELEME VE DENETİM YAPAN MEMURLAR MUTLAKA TEKNİK DESTEK ALMALIDIR…

Bilinmesi gerekir ki; Maliye’nin yurt dışı internet reklamlarının KDV’ye tabi olup olmadığı konusunda yanlış bir tutum takınması, hem mükelleflerin mağdur olmasına hem de idarenin ileride sayısız dava ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet verecektir. Bu tür tatsızlıkların yaşanmaması adına Vergi Dairesinde inceleme ve denetim yapan memurların “bu konularda yeterliliği olan, sistemi bilen, uzman kişilerden” bilgi ve destek alması yanlış tarhiyatları önleme adına uygun bir adım olacaktır.

VERGİ VE CEZALARDA HAKKANİYET ADINA…

İnternetin yaygın kullanımı sonucu dünyada değişen ticari hayatla ilgili;

-Dijital reklamcılık, e-ticaret gibi konularda kanunlarımızda çok fazla boşluk ve muallaklık bulunması,

-Maliye’nin bu konularla ilgili bu güne kadar yeterli derecede ve açık düzenlemeler yapamamış olması,

-Arama motoru ve sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de vergi mükellefi yapılamamasının (Sadece Türkiye değil, birçok ülkede bu şekilde) cezasının kısmen bu kişilere çıkartılıyor olması,

-Bu tarzda bir inceleme ve denetim vergi aflarından sonra yapıldığından, şu an listelerde adı bulunanların bu haklardan yararlanamayacak olması gibi etkenler göz önünde bulundurularak
kişilerin ödeyeceği vergi ve cezalar çıkartılırken “Maliyenin hakkaniyetli davranması” yerinde olacaktır.

SONUÇ OLARAK…

Maliye’nin vergideki kayıp kaçağı önlemek adına atmış olduğu bu radikal kararı bir vergi paydaşı olarak kesinlikle takdir ve tebrik etmekteyim. Fakat şu an incelemede olanların durumunun iyi
irdelenmesi, telafisi güç yanlışlıklara gidilmemesi de büyük öneme sahip.

Ayrıca bundan sonraki süreçte tekrar aynı sıkıntıların yaşanmaması adına Maliye, ivedilikle dijital ortamdaki ticaretin vergilendirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmalıdır. Bu konularda açık ve tartışmaya mahal vermeyecek çözümler üretmelidir.

Not: Soru ve görüşleriniz için [email protected] adresine mail
atabilirsiniz.

SOSYAL MEDYA TAKİP
facebook.com/s.m.m.m.ozkantastan
twitter.com/ozkantastan1

http://www.internethaber.com/maliye-listeleri-hazirladi-1920712y.htm

E-posta Girişi
E-Mükellef Girişi